Vizyona Giriş Tarihi: 2 Şubat 2007
Suçun, cezanın ve adaletin filmi!Yaşamlarını yeni yeni şekillendirmeye başlayan genç bir grubun umutlarının yok oluşunu anlatan film, adalet duygusunun ne zaman zedelendiğini sorguluyor.
Film, bir grup genç insanın arasında yaşanan bir aşkın, yeni başlayan bir sevginin, dönüşüm geçirmeye başlamış bir ilişkinin beklenmedik bir darbeyle, kırılıp paramparça oluşunun ardından gelen suç ve ceza bağlantısını kurmayı hedefliyor.
Yaşam basit sorulardan oluşuyor ama yanıtları onlar kadar basit olmuyor. Bir diğerinin yaşamına müdahelenin sınırını ne belirliyor, bu sınırları ne koruyor? Bunlar, yanıtı zor sorulardan örnekler… Serdar Akar’ın senaryosu bu soruların ve yanıtların sınırlarını zorluyor.
Bir suçun cezasının uygunluğunu, ne kadar adil olunabileceğini irdeleyen film, yaralanan adalet duygusunun nasıl onarılacağının yanıtını açık bir yara gibi ortada bırakıyor.
Nail, Nil, TGG, Aynur, Aliş, Sevgi, Pelin ve Cenk, yaşları 18 ile 25 arasında değişen genç bir arkadaş grubudur. Günlük hayatın akışı içinde huzurlu ve neşeli bir hayat sürmektedir. Her birinin kendilerine ait sıkıntıları ve çözmek zorunda olduğu problemler olsa da gençliğin getirdiği umutla hayata sımsıkı bağlıdırlar. Kimi evlilik, kimi mezuniyet, kimi düzenli bir hayata adım atma hayalleri içinde olan bu gençler, birden bire hayatlarının tam ortasına giren nedensiz şiddetle büyük bir yıkım yaşarlar.
Bir gece yarısı, arkadaşlarının işlettiği barda son biralarını içip eve dönecekken içeri giren beş kişilik bir grup tarafından silahla alıkonulurlar. Elleri, ayakları, ağızları bağlanan gençler sabaha kadar dayak, işkence ve tecavüze maruz kalırlar. Kendilerini alıkoyan grubun görünürde hiçbir amacı yoktur. Yaşları 20 ile 45 arasında değişen bu grup, hayatlarında eksik kalan her şeyin hesabını hiç tanımadıkları bu gençlerden çıkartırlar.